News from İmren&Ahmet Tüzün Kütüphanesi /cgi-bin/koha/opac-main.pl Edebiyatçı, Çevirmen Ahmet Tüzün’ü 11. Yıl dönümünde sevgi ve özlemle anıyoruz. <div> <p>&nbsp;</p> <center><img style="border: 0px; cursor: default;" src="https://scontent.fesb5-1.fna.fbcdn.net/v/t39.30808-6/332035789_1460081347728965_4130809461381477064_n.jpg?_nc_cat=108&amp;ccb=1-7&amp;_nc_sid=730e14&amp;_nc_ohc=56S8i5DZSNsAX_y0r8T&amp;_nc_oc=AQlzFVIkMbQ5SLifbrKlBLKOvQhqyd0tRms1-j0ci-q3BJaM64LSdn0o2UhEXBBoNU0gPh9O98fJ-SEA6Z8U-ctH&amp;_nc_ht=scontent.fesb5-1.fna&amp;oh=00_AfAKs1rhuQdZHkvLJz6jpaNt_cZk45TIXPWX5qjjqkEwZQ&amp;oe=640B5C66" alt="" width="45%;" /></center></div> <div>&nbsp;</div> <p>Merak, Tutku ve Coşku İnsanı Ahmet T&uuml;z&uuml;n</p> <p>Toplumsal bir varlık olan insanı, daha &ccedil;ok yapıp ettikleri, yaşamı boyunca ortaya koyduğu &ccedil;alışmalar, aşkın varlık olarak tanırız, ancak i&ccedil;kin varlık olarak nasıl bir insan olduğunu en yakınında bulunanlar daha iyi bilir, insani hallerine tanık olur, acı tatlı zamanlarını birlikte ge&ccedil;irdiği, paylaştığı insanlar.</p> <p>Ahmet T&uuml;z&uuml;n&rsquo;&uuml; bug&uuml;ne kadar bıraktığı k&uuml;lt&uuml;rel miras &uuml;zerinden anlatmaya &ccedil;alıştım, her yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml;nde kaleme aldığım yazılarda. İnsan olarak Ahmet T&uuml;z&uuml;n&rsquo;&uuml;; ethos, pathos ve logos bağlamında nasıl anlatabilirim diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m bu sene.</p> <p>Ahmet T&uuml;z&uuml;n, her şeyden &ouml;nce birey, aile, toplum ve devlet; kamusal alan bilgisine haizdi. &Ouml;zel sekt&ouml;rde &ccedil;alışmış olsa da, Antalya K&uuml;lt&uuml;r Merkezi Sanat Danışmanlığı g&ouml;revi, Antalyaspor ve sivil toplum kuruluşları deneyimleri vesilesiyle, kent y&ouml;neticileriyle &ccedil;alışmış, k&uuml;lt&uuml;r, sanat, edebiyat alanında etkin bir g&ouml;rev almıştır. Sanat, edebiyat, kent yaşamı, sivil toplum, &ouml;rg&uuml;tl&uuml; bilin&ccedil;, sivil itaatsizlik gibi konularda d&uuml;ş&uuml;ncelerini dile getirir, yazılar kaleme alırdı. T&uuml;rkiye&rsquo;nin etnik yapısını &ccedil;ok iyi bilir, &uuml;zerine kafa yorardı. Siyaset bağlamında, tek bir bakış a&ccedil;ısından ziyade, farklı g&ouml;r&uuml;şlerle irtibat kurmaya &ccedil;alışır, onların d&uuml;ş&uuml;ncelerini dinler, yerine g&ouml;re de tartışır, ancak kimsenin g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml; değiştirmesini beklemezdi, &ccedil;oğul bakış a&ccedil;ısına değer verirdi.</p> <p>Ahmet T&uuml;z&uuml;n, merak duygusuna &ccedil;ok &ouml;nem verirdi, kendisi de evrensel bir bakış a&ccedil;ısıyla d&uuml;nyada olan bitenden haberdar olmak ister, &ccedil;eşitli kanallardan araştırırdı, bilim, siyaset, sanat, felsefe, şiir ve g&uuml;ndelik yaşam. Buradan yola &ccedil;ıkarak tutkularını başlıklar altında ele almaya &ccedil;alışacağım.</p> <p>Edebiyat; &ouml;zelde şiir ve &ouml;yk&uuml;. Yeni &ccedil;ıkan şiir ve &ouml;yk&uuml; kitaplarını takip eder, Antalya Radyosu&rsquo;nda on yıl boyunca s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;; &ldquo;Kitaplar Arasında&rdquo; adlı programda hem kitaplar &uuml;zerine bilgi verir hem de canlı bağlantılarla s&ouml;yleşiler yapardı, keşke bu programlar kayıt altına alınmış olsaydı, bug&uuml;n &ouml;nemli bir k&uuml;lliyat ortaya &ccedil;ıkardı. Altın Portakal Şiir &Ouml;d&uuml;l&uuml;, y&uuml;r&uuml;tme kurulu &uuml;yeliği nedeniyle &Ouml;d&uuml;l alan şairin kitabı &uuml;zerine yapılan Sempozyum&rsquo;da dergilerden takip ettiği şair ve eleştirmenlerin davet edilmesi konusunda &ccedil;aba harcardı. Antalya&rsquo;da ilk kez felsefe g&uuml;nlerinin d&uuml;zenlenmesi, Sanat Danışmanlığı d&ouml;nemindedir.</p> <p>Kitap; bildiğim kadarıyla, &ccedil;ocukluğundan itibaren dergileri takip etmeye başlamıştı. İlkokul&rsquo;u bitirdikten sonra, Babasının g&ouml;revi nedeniyle Almanya&rsquo;ya gitmiş, &ouml;ğrenim s&uuml;reci Ankara&rsquo;da devam etmiş. DTCF, Alman Dili ve Edebiyatı okuması da hem Almanca hem de T&uuml;rk&ccedil;e yayınlar konusunda birikimler sağlamıştı. Ahmet, bir kitabı ele alırken &ouml;ncelikle bibliyografik bilgilerine, i&ccedil;eriğine dikkat ederdi. Ka&ccedil;ıncı baskı, hangi yayınevi, kimin &ccedil;evirdiği bir kitabı edinmesinde etkili olurdu, tamamen se&ccedil;kinci bir tutum i&ccedil;inde de değildi, kataloglama &ccedil;alışmaları esnasında da farkettiğim gibi. Ahmet kitap almasına karşın, kendi yazılarının kitaplaşması konusunda bir &ccedil;aba i&ccedil;inde olmadı. Arşivimizdeki kitaplara http://imrenahmettuzunkutuphanesi.org ulaşılabileceğini anımsatmak isterim. Edebiyat, şiir, felsefe, toplumbilim ve diğer alanlardan aylık dergileri takip ederdi, eve g&uuml;nl&uuml;k gazete alınırdı. Kitabevi ziyaretleri; Neredeyse her g&uuml;n bir kitabevini ziyaret ederdi, orada zaman ge&ccedil;irmek, sohbet etmekten zevk alırdı, bir&ccedil;ok kişiyle de karşılaşırdı.</p> <p>Yazı; elle yazmayı severdi, defterlerden &ccedil;ok, A4 kağıt &uuml;zerinde yazar ve &ccedil;alışırdı. Bazen &ouml;yle bir coşku duyardı ki, birka&ccedil; yazı kaleme alabiliyordu. Yazılarını bilgisayara ge&ccedil;irmeyi &ccedil;oğunlukla &uuml;stlensem de, yardım da alırdık. Yine de benim okumamı, kontrol etmemi isterdi, yayımlanmadan &ouml;nce. Yazı at&ouml;lyesi gibiydi, bu yazma s&uuml;re&ccedil;leri, benim de bir&ccedil;ok konuda bilgi edindiğim, aurasını sevdiğim.</p> <p>Kalem; &ouml;zellikle dolmakalem ve kartuşlu kalem tutkusu vardı. Pek &ccedil;ok kalem aldı, k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir koleksiyona d&ouml;n&uuml;şt&uuml; zaman i&ccedil;inde.</p> <p>M&uuml;zik; klasik m&uuml;zik ve caz başta olmak &uuml;zere, m&uuml;zik kaset ve Cd&rsquo;leriyle bir koleksiyon oluşturmuştur. Evliliğimizin ilk yıllarında yoğun olarak klasik m&uuml;zik dinlerdik, nedense aklımda Rachmaninoff, &Ccedil;aykovski, Chopin kalmıştır, klasik m&uuml;zik dinleme zevkini Ahmet T&uuml;z&uuml;n&rsquo;le birlikte aldığımı s&ouml;yleyebilirim. Halk m&uuml;ziği bağlamında Ruhi Su dinlerdi, Ruhi Su dinleme seansları vardı, diyebilirim. Ne zaman h&uuml;z&uuml;nlense, kederlense, Ruhi Su&rsquo;ya sığınırdı adeta. Y&uuml;ksek sesle T&uuml;rk Sanat m&uuml;ziği eserlerini de s&ouml;ylerdi evde.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Tiyatro, konser; Sanat Danışmanlığı yaptığı d&ouml;nemde, &ouml;zel tiyatroları takip ederdi, aylık programlarda yer vermeye &ccedil;alışırdı, birlikte tiyatroya gitmişizdir hem Antalya&rsquo;da hem de Ankara ve İstanbul&rsquo;da. Antalya&rsquo;da ilk kez Caz Festivali&rsquo;nin d&uuml;zenlenmesine &ouml;nayak olmuştur.</p> <p>Sinema; Ahmet T&uuml;z&uuml;n, Antalya Altın Portakal Film Festivali&rsquo;ne emek vermiş, programların oluşturulmasında, katalogların yayıma hazırlanmasında sorumluluk almıştır. Sinema&rsquo;yı severdi, birlikte sinemaya gittiğimiz gibi, tek başına da giderdi zaman zaman.</p> <p>Pipo; Pipo i&ccedil;meyi severdi, bir&ccedil;ok piposu vardır, pipo i&ccedil;mek d&uuml;ş&uuml;nmenin bir vesilesi gibiydi sanki, dalıp gittiğini anımsıyorum. Captain black en sevdiği t&uuml;t&uuml;nd&uuml;, kokusu g&uuml;zeldir. Gece; Ahmet T&uuml;z&uuml;n gece insanıydı. Geceyi &ccedil;ok severdi, gece kurtuluş gibiydi onun i&ccedil;in. &Ouml;zellikle yaz geceleri, balkonda oturup kitap okur, yazılarını yazardı. Sabaha doğru yatardı. G&uuml;nd&uuml;z ve geceyi, birbirimize devrederdik adeta, bunun getirdiği g&uuml;ven bambaşka bir duyguydu.</p> <p>Radyo ve televizyon: İkimizin de radyo sever olduğunu s&ouml;yleyebilirim. İkimizin de radyosu vardı, o b&uuml;y&uuml;k radyosunda uzun dalgadan &ccedil;eşitli frekansları bulur, dinlerdi. Televizyon, konusunda da aynı tutumdaydı, d&uuml;nya televizyonlarını dolaşırdı adeta, Alman TV kanalları da izlerdi, S&uuml;ddeutsche Zeitung, Frankfurter Allgemeine gazetelerini izlediği gibi.</p> <p>Futbol; Futbol, hem oynadığı hem de teknik direkt&ouml;r terc&uuml;manı olarak &ccedil;alıştığı bir alandı. Ahmet T&uuml;z&uuml;n futbolcu olmayı istemişti, ancak ailesi bunu kabul etmemişti. Sol ayağıyla attığı golleri takdir eden, izleyen insanlarla karşılaştığımızı hatırlıyorum. Antalyaspor&rsquo;un da t&uuml;z&uuml;ğ&uuml;n&uuml; yazdığını, hayata veda ettikten sonra &ouml;ğrenecektik.</p> <p>İnternet ve sosyal medya; Sosyal medyaya hi&ccedil; sıcak bakmadı, bir hesap a&ccedil;mak istemedi. Bilgisayarda yazmazdı, ancak internette &ccedil;eşitli sitelerde s&ouml;rf yapardı adeta.</p> <p>Yemek; Dışarıda yemek yemeyi, masalarda sohbet etmeyi &ccedil;ok severdi. Evde yapmayı sevdiği yemekler; omlet, makarna, biftek pişirme. Baharat kullanmayı severdi, eve &ccedil;eşitli baharatlar alırdı.</p> <p>İ&ccedil;ecek; &Ccedil;ayı severdi, kahve &ccedil;ok az i&ccedil;erdi. &Ouml;zellikle akşamları, at&ouml;lyeden yorgun d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;m akşamlar, yemekten sonra &ccedil;ay yapardı, yorgunluktan uyuyup kalırdım bazen, uyandırır, &ccedil;ay demlendi, bir bardak i&ccedil;, derdi. Pazar g&uuml;nleri birlikte T&uuml;rk kahvesi i&ccedil;erdik, bir rit&uuml;el gibiydi ikimiz i&ccedil;in. İ&ccedil;ki i&ccedil;se de, hi&ccedil;bir zaman sarhoş olduğunu g&ouml;rmedim, i&ccedil;ki i&ccedil;me k&uuml;lt&uuml;r&uuml; vardı, gıpta ederdim onun bu tutumuna.</p> <p>Ev işleri; İlk yıllarda bulaşık makinamız yoktu, gece bulaşıkları yıkamış olurdu bazen. Daha sonraları da makinayı boşaltıp doldurduğu olurdu, elektrik s&uuml;p&uuml;rgesini kullandığı zamanlar enderdi. &Ccedil;alışma hayatım nedeniyle, ev işlerine haftalık yardımcılarımız gelirdi.</p> <p>Ethos; Aristoteles&rsquo;in bu kavramı kavramı, karekter, huy anlamına geliyor, etik bağlamı da var. Ahmet T&uuml;z&uuml;n konuşmalarında etik bağlamı s&uuml;rekli g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundururdu. Karakter olarak, duygusal ve coşkuluydu. Dionysos&ccedil;u bir coşku i&ccedil;indeydi, y&uuml;kselip al&ccedil;alan dalgalar misali, gelgitli duygu durumları yaşardı. Bir yazısının yayımlanması, bir arkadaşının araması, g&uuml;zel bir buluşma, arzular, istekler, onun coşkusunun temel etmenleriydi denilebilir. Ahmet Dionysos&ccedil;u, benim ise Apolloncu bir karekter taşıdığımız konusunda hemfikirdik.</p> <p>Aile; Benim hatırladığım kadarıyla, Ahmet Babası ve Babaannesine ayrı bir sevgi beslerdi. Akraba ilişkilerine mesafeliydi, yaşamı boyunca Annesi, Babaannesi ve Amcası dışında bir akraba ziyareti yaptığımızı hatırlamıyorum pek fazla. Annesiyle uzun telefon konuşmaları yapardı, karekter bakımından farklı oldukları s&ouml;ylenebilirdi. Benim ailemden, Annemle iyi anlaşırdı, Babama saygı duyardı.</p> <p>Ahmet T&uuml;z&uuml;n&rsquo;le yaklaşık yirmi iki yılı birlikte ge&ccedil;irdik. &Ouml;ncesinde beş yıllık arkadaşlık s&uuml;recini de dahil edersem, yirmi yedi yıllık bir yolculuk. Bu yolculukta acı tatlı zamanları birlikte ge&ccedil;irdik, şunu s&ouml;ylemek m&uuml;mk&uuml;n; Ahmet T&uuml;z&uuml;n benim yanımda kendi olmayı, sakin bir limanda dingin bir yaşamı tercih etti, diyebilirim, benzer zihinlerin karşılaşmasıydı aslolan. Stat&uuml; olarak, &ccedil;ok farklı ailelerden geliyorduk, birlikte bir yaşam kurma konusunda ikimiz de sorumluluk aldık, bu sorumluluğun bilincindeydik.</p> <p>Ahmet T&uuml;z&uuml;n&rsquo;&uuml;n hayata vedasının &uuml;zerinden on bir sene ge&ccedil;ti, onuncu yıl bana &ccedil;ok ağır geldi. Belki de yapmak isteyip de yapamadıklarımdan dolayıdır, elimde olmayan nedenlerden dolayı. K&uuml;lt&uuml;r sanat insanının tekil mirasını anlatmak, korumak, bir m&uuml;cadele alanı, zaman kararlığımdan bir şey g&ouml;t&uuml;rmese de, i&ccedil;inden ge&ccedil;tiğimiz zaman dilimi her şeyi zorlaştırıyor.</p> <p>Ahmet T&uuml;z&uuml;n&rsquo;e hayata vedasının onbirinci yılında, d&uuml;nyamıza kattığı değerler i&ccedil;in teşekk&uuml;r ediyor, sevgi ve &ouml;zlemle anıyoruz.</p> <p>İmren T&uuml;z&uuml;n</p> <p>Antalya, 03 Mart 2023</p> <p>İletişim: info@ahmettuzun.com / imren.tuzun@gmail.com</p> <p>www.ahmettuzun.com</p> /cgi-bin/koha/opac-main.pl#newsitem20